24 Haziran 2018 tarihinde Türkiye 27. Dönem Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için sandığa gitti. Bu raporda seçmenlerin parti tercihleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oyları arasındaki ilişkiyi inceledik. İlçe seviyesindeki oy değişimlerini ekolojik çıkarım yöntemiyle analiz ederek bireysel oy tercihlerindeki değişimler hakkında istatistikî çıkarımlar yaptık. Yöntemin detaylarını raporumuzun sonunda okuyabilirsiniz. Kullandığımız veriyi ve kodu burada paylaşıyoruz.

Katılımın yüksek olduğu seçimlerde, AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı geçerli oyların %53,7’sini alarak mecliste çoğunluğu elde etti. Recep Tayyip Erdoğan da cumhurbaşkanlığı yarışında geçerli oyların %52,7’sini kazanarak Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı seçildi.

 

Özet

  • 2018 seçimleri özellikle milliyetçi ve muhafazakar tabanda ciddi kaymaların yaşandığı bir seçim oldu.
  • Recep Tayyip Erdoğan, milletvekili seçimlerinde AK Parti ve MHP’yi tercih eden muhafazakar ve milliyetçi kitlenin desteği ile cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazandı.
  • Sayısal analiz sonucunda, MHP’nin Kasım 2015’teki seçmen kitlesinin ancak üçte birini koruduğunu tahmin ediyoruz. MHP’den İyi Parti’ye geçen seçmenin yerini 2015’te AK Parti’ye oy vermiş olan seçmen aldı. 
  • Muharrem İnce, CHP’li bir siyasi lider için tarihi sayılabilecek, en son karizmatik genel başkanı Bülent Ecevit’in gösterdiğine benzer bir seçim performansı ile hem HDP’li hem de İyi Parti’li seçmenlerden oy almayı başardı. Çıkarımlarımıza göre, HDP’ye oy veren her dört seçmenden biri ve İyi Parti’ye oy veren her üç seçmenden biri Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde İnce’yi tercih etti.
  • İyi Parti kendine MHP ve CHP’den katılan, özellikle kıyı Ege ve Batı Akdeniz’de yoğunlaşmış milliyetçi ve seküler bir taban yarattı. İyi Parti oylarının %25’inin CHP’den, %60’ının MHP’den geldiğini tahmin ediyoruz.
  • HDP, Kasım 2015 Genel Seçimleri’ndeki seçmen kitlesini büyük oranda korudu. HDP, seçmen sadâkati en yüksek parti olmasına rağmen, seçmenlerinin yüzde 5’inin sandığa gitmemesi ya da gidememesi nedeniyle sandık dışına en çok oy kaybeden parti oldu.
  • Ülkenin çoğu yerinde seçime katılım arttı ve 2018 seçimleri belki de son 30 yılın en yüksek katılım oranı ile rekor kırdı. Buna karşın, Güneydoğu Anadolu’da, özellikle HDP’nin etkili olduğu yerlerde katılım düştü. Bu farklılığın sebeplerini elimizdeki veriyle açıklayamıyoruz. İlk olarak akla seçim öncesi güvenlik sebebiyle birleştirilen ve aslında olmaları gereken yerden uzağa taşınan sandıklar gelse de, bu uygulamanın gerçekleşmediği bazı ilçelerde de benzer bir katılım düşüklüğü gözleniyor. Gelecekteki seçimlere duyulacak güvenin sarsılmaması için araştırmacıların bu konuya eğilmeleri gerektiğine inanıyoruz.

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu gibi bu seçimlerin de olağanüstü hâl devam ederken yapılması, medyada muhalefet adaylarına yeterince yer verilmemesi [1, 2], devlet imkânlarının iktidar partisinin seçim çalışmaları için kullanılması [3], özellikle Güneydoğu Anadolu’da güvenlik gerekçesiyle sandıkların birleştirilmesi ve seçmenlere uzak yerlere taşınması [4] seçimlerin adaletli bir ortamda gerçekleşmediği endişelerine sebep oldu. Seçimlere katılım rekor bir oranda gerçekleşirken (kayıtlı seçmenlerin %87’si oy kullandı) on binlerce vatandaş da seçimlerin adil ve tarafsız bir ortamda gerçekleşmesi için seferber oldu [5]. Daha önce hazırladığımız raporlarda olduğu gibi, yaptığımız analiz tamamen veri tabanlı olup, seçimlerde herhangi bir  kuralsızlık olmadığı varsayımına dayanmaktadır. Dolayısıyla okurlarımız çalışmadaki bulguları yorumlarken bu noktaları göz önünde bulundurmalı.

 

2015 – 2018 Milletvekili seçimleri oy geçişleri

Sayısal analizimize göre Kasım 2015 Seçimleri’nde MHP’ye oy veren seçmenin sadece üçte biri tekrar MHP’ye oy verdi. Yarısından çoğu ise 2018 seçimlerinde İyi Parti’yi destekledi. MHP’nin oy oranlarında 2015 Kasım’a göre bir düşme olmamasının sebebi ise 2015’te AK Parti’ye oy veren seçmenlerinin neredeyse %15’inin 2018’de MHP için oy kullanmış olması.

 

2015 Kasım seçimleri ve 2018 Haziran seçimlerinde seçmenlerin parti tercihleri ne yönde değişti?

 

AK Parti’nin 2015 Kasım’a göre kaybettiği oyların neredeyse tamamı bu seçimlerde MHP’ye geçen seçmenlerle açıklanabiliyor. AK Parti 2015’te oy aldığı seçmenlerin %80’inden tekrar oy almayı başarmış.

CHP’nin 2015’e göre azalan oyları da İyi Parti’ye geçiş yapan seçmenlerden kaynaklandı. Tahminlerimize göre, 2015’te CHP’ye oy veren her on seçmenden biri 2018’de İyi Parti’ye oy verdi. Bunun dışında CHP 2015’teki seçmen kitlesini büyük oranda korudu. CHP’den HDP’ye geçen büyük bir seçmen kitlesi  gözlenmiyor. Bu geçtiğimiz seçim analizlerinde gözlediğimiz CHP’li seçmen davranışı ile uyum içerisinde.

Aşağıda paylaştığımız haritaları da değerlendirdiğimizde İyi Parti’nin kendine Ege ve Marmara kıyılarında yaşayan milliyetçi ve seküler bir taban yarattığı sonucuna varıyoruz. Bu taban hem CHP’den hem MHP’den gelen seçmenlerden oluşuyor. Analiz sonuçlarına göre 2018’de İyi Parti’ye oy veren seçmenlerin yaklaşık %25’i 2015 Kasım’da CHP’ye, %60’ı da MHP’ye oy vermiş. İyi Parti oylarının geri kalanı da diğer partilere oy vermiş ya da daha önce oy kullanmayan seçmen kitlesinden geliyor.

HDP, seçmen kitlesini en iyi koruyan parti oldu: 2015’te HDP’ye oy veren her on seçmenden dokuzu tekrar HDP’ye oy verdi. Bununla birlikte HDP yeni seçimlerde sandığa gitmeyen ya da gidemeyen en büyük seçmen kitlesine sahip parti de oldu: 2015’teki HDP seçmenlerinin %5’e yakını bu seçimlerde oy kullan(a)madı. Birbirine tezat gözüken bu iki sonucu HDP’nin etkili olduğu 19 ilde sandıkların güvenlik sebebiyle birleştirilmesi ve seçmenlerin yerleşim bölgelerine uzak yerlere taşınması ile kısmen açıklamak mümkün olabilir [4]. Harita 1’de de gözüktüğü gibi seçimlere katılım 2015 Kasım’a göre ülke genelinde artmışken, Güneydoğu’daki ilçelerde düşmüş.

HDP ile ilgili diğer bir gözlemimiz yeni seçmenler arasında HDP’nin popülerliğinin AK Parti’den sonra ikinci sırada olması. Bu, genç bir seçmen nüfusuna sahip olan Türkiye’de HDP’nin kalıcı bir siyasi aktör olabileceğine işaret ediyor.

 

 

2018 Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimleri oy tercihleri

2018 seçimlerine odaklanıp seçmenlerin parti ve Cumhurbaşkanı tercihleri arasındaki ilişkiye baktığımızda iki nokta dikkatimizi çekiyor. Bunlardan ilki Recep Tayyip Erdoğan’ın hem AK Parti hem de MHP seçmeninin ezici bir çoğunluğunu konsolide ederek ilk turda seçimi kazanması. 2018’de MHP’ye oy verenlerin yarısından çoğunun Kasım 2015 seçiminde AK Parti’ye oy vermiş olması bu durumu yaratan en  önemli faktörlerden biri. Diğer bir ifadeyle, 2018 Genel Seçimleri’nde MHP’ye oy veren seçmen kitlesi bir önceki seçimde AK Parti tabanı içerisinde yer almış ve muhtemelen Erdoğan’a yakın duran bir oy tercihi geçmişine sahip.

 

 

İkinci dikkat çekici nokta Muharrem İnce’nin %30 oy oranı ile kısa süreli bir seçim kampanyasının ardından yakalamış olduğu güçlü yükseliş. Bu başarıyı İnce’nin kendi partisi dışındaki seçmen tabanından aldığı destekle açıklayabiliriz. CHP seçmeninin neredeyse firesiz İnce’yi desteklemesinin yanı sıra İnce’nin hem seküler milliyetçi İyi Parti hem de sosyalist ve azınlık hakları savunucusu HDP tabanından oy topladığını görüyoruz.

Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener’in kendi partilerine nazaran daha düşük oy almalarının sebebinin seçmenlerin, belki de ikinci turda Erdoğan’a güçlü bir mesaj verme amacıyla ve umuduyla, İnce’yi desteklemeleri olduğunu tahmin ediyoruz. Çıkarımlarımıza göre Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde her dört HDP seçmeninden biri ve her üç İyi Parti seçmeninden biri Muharrem İnce’ye oy verdi.

Harita 2’de gözlediğimiz bölgesel örüntüler oy geçişleri analiziyle elde ettiğimiz bu sonuçları doğrular nitelikte.

 

 

2018 Genel Seçimleri’nde Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın oyları arasındaki makasın Erdoğan lehine en çok açıldığı ilçeler Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde. Ülkenin geri kalanında ilçe bazında Erdoğan ve Cumhur İttifakı oylarının birbirine çok yakın olduğunu gözlüyoruz. Erdoğan’ın Güneydoğu Anadolu’da Cumhur ittifakının da üstünde oy aldığı ilçeleri incelediğimizde bir kısmında bağımsız adayların, bir kısmında HÜDAPAR ve SP gibi muhafazakar İslamî partilerin de oy aldığını gördük. Sadece Güneydoğu Anadolu ilçeleri üzerinde bu parti oylarını da ayrı kategoriler olarak kullandığımız oy geçişi simülasyonları bu şüphemizi doğruladı. Erdoğan’ın Güneydoğu’da Cumhur ittifakının üzerinde aldığı oyların önemli bir kısmının HÜDAPAR, SP, ve bazı bağımsız adaylara oy veren seçmenlerden geldiğine inanıyoruz. Ancak elimizdeki ilçe seviyesindeki oy verisi bu soruya kesin bir cevap vermek için yetersiz.

İnce’nin cumhurbaşkanlığı ve CHP’nin milletvekili oyları arasındaki fark ise kıyı Ege, Marmara ve Kıyı Akdeniz’in metropolitan alanlarında yoğunlaşıyor. İnce’nin bu bölgelerde yaşayan HDP’ye ve İyi Parti’ye oy vermiş seçmenlerin bir kısmını ikna ettiği anlaşılıyor.

Demirtaş Türkiye genelinde neredeyse her ilçede HDP’nin oy oranının altında kaldı. Bu gözlem, oy geçişi analizimizin ortaya koyduğu HDP’ye oy veren seçmenlerin dörtte birinin İnce’ye oy verdiği çıkarımıyla uyum içerisinde. Kasım 2015’te CHP’ye oy vermiş seçmenler arasından HDP’ye geçişin çok sınırlı olduğunu hatırlarsak ve İnce’nin Güneydoğu’da dahi CHP’nin üstünde oy aldığını göz önünde bulundurursak, HDP’nin hem batıdaki hem de Güneydoğu’daki seçmenleri arasında İnce’ye destek veren ciddi bir kesim olduğu sonucuna varıyoruz.

HDP’nin 2015 Kasım’da Türkiye genelinde gösterdiği oy artışlarını bu seçimde muhafaza etmesi ve geliştirmesi dikkat çeken başka bir bulgu. Örneğin HDP’nin %10 ve üzerinde oy aldığı ilçe sayısı 2015 Kasım seçimlerinden bugüne 192’den 230’a çıktı. HDP’nin tabanının coğrafi olarak genişlediğini gösteren başka bir bulgu HDP’nin oy deposu sayılabilecek, partinin en çok sayıda oy aldığı ilçelerin toplam oyları arasındaki payının azalması. 2015’te HDP’nin en çok sayıda oy aldığı 20 ilçe toplam oylarının %28,2’ine kaynaklık ederken, bu oran 2018’de %26,2’ye düştü. Bu düşüşü HDP tabanının coğrafi olarak genişlemesiyle olumlu bir açıdan yorumlayabilsek de, düşüş miktarının sadece %2 olması olası bir taban genişlemesinin sınırlı olduğunu hatırlatıyor.

Sonuç olarak yeni yönetim sisteminin getirdiği çift oy pusulası ile hem iktidar hem muhalefet kanadında kurulan baraj ittifakları seçmenlere tercihlerini daha incelikli ve etkin bir şekilde ifade olanağı sağladı. Bunun bir sonucu olarak da Türk milliyetçiliğinin farklı tonlarının mecliste temsili gerçekleşti. Milliyetçi ideolojiye yaslanmış partilerin toplamda yüzde 21 oy ile parlamentoda temsil edilmesinin hem AK Parti hem de CHP’nin mevcut siyasi pozisyonlarını gözden geçirmesine vesile olacağını öngörmek zor değil.

 

Teşekkür

Rapora olan katkılarından dolayı Boston Cereyanlar ekibi Aytuğ Şaşmaz, Defne Kırmızı ve Arda Gitmez’e, Seha İşmen Özgür’e, Bekir Ağırdır ve KONDA ekibine teşekkür ederiz.

 

Kaynaklar

  1. http://t24.com.tr/haber/demirtas-trtde-gorundu-3-saniye,641362
  2. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-44333266
  3. http://www.hdp.org.tr/tr/raporlar/hdp-raporlari/24-haziran-sec%CC%A7im-i%CC%87hlalleri-raporumuz/12219
  4. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-44277511
  5. http://t24.com.tr/haber/adil-secim-platformu-415-bin-sandik-kurulu-uyesi-195-bin-musahit-gorevlendirdik,657186

 

Teknik açıklama

Gruplanmış sonuçlara bakarak bireylerin davranışını tahmin etme yöntemi ‘ekolojik çıkarım’ olarak adlandırılır. Ekolojik çıkarım, belli varsayımlar altında ve grupların boyutunu olabildiğince küçülterek bireylerin davranışlarını istatistikî olarak kayda değer şekilde ortaya koymayı amaçlar.

2001 yılında Rosen ve çalışma arkadaşları bunun nasıl yapılabileceğine dair akademik açıdan kabul görmüş bir yöntem önerdiler. Biz de oy geçişleri analizimizde ilçe bazındaki sonuçlar üzerinde bu yöntemi uyguladık. Sonuçların gerçeği büyük oranda yansıttığına inansak da, tekrar hatırlatalım ki ekolojik çıkarım kaçınılmaz olarak varsayımlara dayanır ve kesin yargılara varmaya izin vermez.

Oy geçişlerini incelerken dikkat edilmesi gereken bir husus, hareketin sadece artışta veya azalışta olmak zorunda olmadığıdır. Sayılar bize toplam oyu söyler, oyların nereden geldiğini değil. Bir ilçede Erdoğan’ın aldığı oy sayılarıyla MHP ve AK Parti’nin oy sayılarının aynı olması, tüm sağ partili seçmenlerin Erdoğan’a oy verdiğini ispatlamaz. Teoride AK Parti ve MHP’ye oy veren seçmenin bir kısmının başka cumhurbaşkanı adaylarına oy vermesi ve aradaki farkın da diğer parti seçmenlerinden gelen oylarla kapanmış olması mümkündür.

Ulusal düzeydeki oy değişimleri bize kısıtlı bir bilgi veriyor olsa da bir mahalle ya da ilçe gibi nispeten ufak bir seçim bölgesindeki oy değişimleri bize partiler arası oy geçişleri hakkında daha detaylı bir fikir verir. Farklı farklı mahallelerden/ilçelerden gelen oy değişimlerini bir arada inceleyerek ülke genelindeki oy geçişleri hakkında çıkarımda bulunmak mümkündür. Örneğin AK Parti ve MHP seçmenlerin çoğunlukta olduğu ilçelerde MHP’nin oy oranı arttıkça Erdoğan’ın oylarının oranı azalıyorsa buradan MHP seçmenleri arasında Erdoğan’a oy vermeyenlerin oranını hata payı kapsamında kestirmek mümkündür.

Rosen ve çalışma arkadaşlarının önerdiği yöntem, hiyerarşik katlıterimli Dirichlet modelini (hierarchical multinomial-Dirichlet) kullanarak bu ufak bölgelerdeki değişimleri belli varsayımlar altında en iyi açıklayan ulusal oy geçişleri oranlarını bulur.

 

Kısıtlar

Son olarak, sonuçlarımızı yorumlarken dikkat edilmesi gereken sınırlamalara dikkat çekmek isteriz.

  • İlçe bazındaki sonuçlar seçimin ertesi günü NTV’nin sitesinde yayınlanmış olan resmî olmayan sonuçlardır. Bu veri resmî sonuçlarla bazı ufak farklılıklar gösterebilir.
  • Başta belirttiğimiz gibi bu çalışma halk oylaması sürecinde bir usulsüzlük olmadığı varsayımıyla yürütüldü. Elimizdeki veriyi olası seçim düzensizliklerini tespit edebilecek yöntemlerle sınamadık.
  • Betimleyici yöntemlerle vardığımız genel eğilim sonuçları parti seçmenlerinin ülke çapında, tutarlı bir şekilde beklentilerin çok tersine davranmadığı varsayımına dayanmaktadır.
  • Detaylı oy kayması oranlarını tahmin ederken kullandığımız ekolojik çıkarım yönteminin parti sadakatini olduğundan daha çok tahmin etme eğilimi olduğu bilinen bir sorundur. Sonuçların hassaslığını sınamak için, (i) modeli ilçe yerine il seviyesinde çalıştırdık ve (ii) ilçe düzeyindeki oy oranları üstünden il sabit etkisini kontrol eden doğrusal regresyon modeli çalıştırdık. Bu raporda esas aldığımız MCMC modeli de dahil olmak üzere her üç model de ufak farklılıklar dışında birbirini destekleyen sonuçlar üretti.