2011 yılında yapılacak genel seçimler yaklaşırken “En son nerede kalmıştık?” hatırlayalım istedik. Ülke çapında sandıkların kurulmasına sebep olan son olay 12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği Referandumu‘ydu. Oy pusulasında sadece evet ve hayır seçenekleri bulunmasına rağmen, BDP’nin boykot kararı referandumu üç tercihli bir soruya çevirmişti. Gazetelerde ve diğer yayın organlarında referandum sonuçları ile ilgili sonuçlar yayınlanırken bizi rahatsız eden eksikliklerden birisi üçüncü tercihin, yani bir seçim bölgesinde sandığa gitmeyenlerin oranının, görsellerde yer almaması olmuştu. Elbette katılım oranlarına bakarak boykotun etkili olduğu illeri görmek mümkündü ama biz evet/hayır şeklinde sonuçları gösteren bir haritada boykotun da etkisini görmek istedik.

İşte yukarıdaki sebeplerden dolayı aşağıda gördüğünüz Türkiye’nin Üç Kutuplu Haritası‘nı hazırladık. Haritayı okuması oldukça kolay. Renklerin parlaklığı illerdeki referanduma katılım oranını belirtiyor. Beyaza yakın illerde boykot etkili olmuş demek. Mavi ve kırmızı tonları ise sırasıyla evet ve hayır oylarınının oranını gösteriyor. Mavi ve kırmızının birbirine karıştığı (mor) iller ise katılımın yüksek olduğu ve oyların evet ile hayır arasında nispeten daha eşit bölündüğü iller.

 

Referandum 2010

 

 

Bizim haritaya bakarak vardığımız çıkarımlar şöyle:

  • Evet ve hayır oyları ile boykot kararı bölgesel olarak kutuplaşma eğiliminde. Haritada ara renklerin azlığı buna karşın kırmızı, mavi ve beyaz renklerin keskinliği her ilin içinde tek bir tercihin çok kuvvetli olduğunu gösteriyor.
  • Boykotun güçlü olduğu illerde ikinci tercih evet seçeneği olmuş. Bunu Doğu ve Güney Doğu Anadolu’daki açık mavi renkli illerden anlıyoruz. Açık kırmızı renge sahip il ise yok; hayır oyu veren illerde boykot etkili olamamış.
  • Sahil kesiminde renklerin mora hiç yaklaşmaması ve tümüyle kırmızı olması hayır oylarının çokluğunu ve bu bölgenin homojen bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
  • Özellikle Ege’de, sahilin hemen ardında, hayır oylarının nispeten yüksek olduğu ikinci bir sahil şeridi var (Balıkesir, Manisa, Denizli ve Burdur tamamen kırmızı değil, mora daha yakın). Akdeniz sahilinde ise buna benzer bir yapı gözlenmiyor. İnsanın aklına ister istemez sahil ve iç kesimler arasındaki etkileşimi belirleyen coğrafi koşullar geliyor.
  • Neredeyse tümüyle maviye boyanmış Anadolu haritasında üç şehir kırmızı rengiyle göze çarpıyor: Doğu Anadolu’da Tunceli, Doğu Karadeniz’de Artvin ve Ankara’nın hemen batısında Eskişehir.
  • Büyük şehirler içerisinde, İzmir, Adana ve Antalya kırmızı; İstanbul ve Ankara ise maviye yakın mor renkte. Yani İstanbul ve Ankara’da evet oyları hayır oylarından fazla ama sahil şehirlerindeki gibi bir homojen yapı buralarda gözükmüyor. Şehirlerin kendi içinde bu oyların nasıl gruplaştığı ise, belki ileride ele alabileceğimiz, ayrı bir soru.