Özet

Bu analizde 1997 yılında Harvard, Pittsburgh ve Northwestern üniversitelerindeki araştırmacılar tarafından önerilen ve İtalya’da 2006–2008 seçimlerindeki oy kaymalarını inceleyen bir çalışma tarafından da kullanılan bir ekolojik çıkarım yöntemi ile partiler arası oy kaymalarına ait çıkarımda bulunduk. Bunu yaparken 2011’den 2015’e ilçe bazındaki oy değişimlerini kullandık.

Analiz sonuçlarımıza göre Halkların Demokratik Partisi’nin 2015 Genel Seçimi’ndeki başarısına en büyük katkısı olan iki etmen AK Parti’den kayan oylar ve önceki seçimde oy vermemiş seçmenin oyları oldu. Buna göre 2011’den 2015’e HDP’nin oy artışının %53’ü (%36–%67 güven aralığında) 2011’de AK Parti’ye oy vermiş seçmenlerden kaynaklandı. 2011’de sandığa gitmemiş ya da yaşı tutmayan seçmenler ise oy artışının %33’üne (%22–%39 güven aralığında) kaynaklık etti.

CHP tabanının HDP’ye olan desteği ise sınırlı oldu. Analizimize göre HDP’nin oy artışının %6’sı CHP seçmeninden kaynaklandı (%4–%18 güven aralığında).

Yukarıda özetlediğimiz oy kaymaları çıkarımları ana hatlarıyla KONDA’nın anket verileriyle uyum içinde. Sonuçlarımızı KONDA’nın seçmenlerle yüzyüze görüşerek elde ettiği anket verileriyle beraber yorumladığımızda

  • HDP’nin oy artışının ardında temel olarak Kürt kökenli seçmenlerin oylarının olduğu,
  • Bu seçmenlerin büyük bir kısmının 2011’de AKP’ye oy vermiş olduğu,
  • CHP’den HDP’ye kaydığı varsayılan “emanet” oyların miktarının özellikle Türk kökenli seçmenler arasında sınırlı miktarda olduğu

sonuçlarına varıyoruz.

Bu çalışmamızı KONDA ve Onur Altındağ ile birlikte hazırladık, kendilerine teşekkür ediyoruz. Vardığımız sonuçlar KONDA’nın 7 Haziran Sandık ve Seçmen Analiz Raporu‘nda da yer alıyor.

 

Sonuçlar

2011’de bağımsız adaylarla seçime giren ve başta BDP olmak üzere çeşitli sol örgütlerden oluşan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku, 2015’te HDP’ye evrildi ve oyunu %6’lardan %13’lere taşıyarak parti olarak meclise girmeyi başardı.

hdpsehir

Yukarıdaki grafikte HDP’nin 2015’te aldığı toplam oy sayısı ve en çok oy aldığı on ildeki oy miktarlarını görüyoruz. Kürt kökenli nüfusun baskın olduğu illerin yanı sıra, İstanbul ve İzmir’den gelen oyların miktarı ve HDP’nin genel olarak daha önce oy alamadığı yerlerde de varlık göstermesi, HDP’ye gelen yeni oyların kaynağı ve bunun Türkiye’nin siyasi arenasına etkisi konusunda pek çok spekülasyona yol açtı. HDP’ye verilen yaklaşık 3,4 milyon yeni oyun hangi kesimlerden geldiği, özellikle CHP’lilerin barajı aşması için HDP’ye “emanet oy” verip vermediği üzerine en çok tartışılan konular arasında.

http://www.zaman.com.tr/lale-kemal/oylar-chpden-hdpye-kayabilir_2281304.html

http://www.bizimkocaeli.com/haber/siyaset/meric:-chpden-hdpye-kaymalar-oldu/133349.html

http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/06/11/chpden-itiraf-hdpye-oy-verdik

http://www.yeniakit.com.tr/haber/chpden-rezil-itiraf-yuzde-35-oyumuzu-hdpye-feda-ettik-73649.html

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ezgi_basaran/chpden_hdpye_giden_emanet_ne_kadar_buyrun_bu_kadar-1375585

Bu analizde 2011 Genel Seçimleri’nden 2015 Genel Seçimleri’ne partiler arası oy kaymalarına ait bir çıkarımda bulunduk. Bunun için 1997 yılında Harvard, Pittsburgh ve Northwestern üniversitelerindeki araştırmacılar tarafından önerilen ve İtalya’da 2006–2008 seçimlerindeki oy kaymalarını inceleyen bir çalışma tarafından da kullanılan bir ekolojik çıkarım yöntemini kullandık. Ayrıca analizi yaparken yeni seçmeni (2011’de oy kullanmamış seçmen) ayrı bir grup olarak ele alarak 2015 Genel Seçimleri’nde dikat çekici biçimde artan katılımın partilere yönelimini inceledik. Analiz sonuçlarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.

tablo

Satırlarda seçmenin 2011 tercihi, sütunlarda 2015 tercihi belirtilmiştir, Her hücre, 2011’de satırda denk gelen tercihi yapanlar içinde 2015’te sütunda denk gelen tercihi yapanların oranını vermektedir. Örnek olarak bu tabloya göre 2011’de AK Parti’ye oy veren seçmenlerin %8,49’u 2015’te HDP’ye oy vermiştir.

 

oykayma1115

(100.000 oyun altındaki kaymalar grafikte gösterilmemiştir.)

Elde ettiğimiz sonuçlar CHP’nin HDP’ye kayda değer miktarda oy kaybettiği algısının yanıltıcı olduğunu gösteriyor. Çıkarımlarımız sonucu HDP’nin yeni oylarının büyük bölümünün daha önce AK Parti’ye oy vermiş seçmenlerden geldiğini görüyoruz. AK Parti geçerli oyların %3,7’sine denk gelen 1,8 milyon oyun HDP’ye kaymasına engel olamadığı gibi, neredeyse bir o kadar oyu da MHP’ye kaptırmış görünüyor. CHP’nin HDP oylarındaki payı ise geçerli oyların yalnızca %0.4’üyle sınırlı kalmış. Güven aralıklarını da dikkate aldığımızda elimizdeki bulgular CHP’den HDP’ye kayan oyların geçerli oyların %1,3’ünden (CHP seçmeninin %6’sından) az olduğuna işaret ediyor.

Ayrıca CHP’nin HDP’ye kaybettiği oyun iki katı kadarını MHP’ye kaybetmiş olması da kayda değer diğer bir gözlemimiz.

KONDA araştırmaları HDP’ye kayan oyların hangi kesimlerden geldiği hakkında bir izlenim edinmemizi sağlıyor. Anket verilerine göre HDP’nin kazandığı oyların %72’si (%68–%76 güven aralığında) Kürt, %28’i (%24–%32 güven aralığında) ise Türk kökenli seçmen kaynaklı.

Bu sonuçlar CHP’nin Tunceli’de ve AKP’nin genel olarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da aldığı sonuçlarla oldukça uyumlu görünüyor.

harita01

harita02

harita03

 

2011 ve 2015 Genel seçimlerine ait ilçe düzeyindeki oy oranlarının karşılaştırılması ekolojik çıkarımdan çıkan sonuçları destekler nitelikte. İlk harita mecliste yer alacak dört partinin ilçe düzeyinde aldıkları oy oranlarının 2011’den 2015’e değişimini resmediyor. Kırmızı alanlar partilerin oy oranlarının azaldığı, mavi alanlar ise arttığı ilçeleri gösteriyor: rengin koyuluğu oy kaybının ya da artışının miktarıyla doğru orantılı. Haritadan çıkan en önemli bulgu, AKP’nin tüm Türkiye’de oy kaybettiği, kaybedilen oyların özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da HDP’ye, Orta Anadolu ve İç Ege’de ise MHP’ye yöneldiği. Tunceli’de CHP’den HDP’ye oy geçişi dikkate değer biçimde yoğun fakat diğer bölgelerde benzer bir ilişkiden bahsetmek korelasyon düzeyinde bile mümkün değil.

İkinci harita 2011’den 2015’e mutlak oy değişimini yine ilçe düzeyinde göstermekte. Ek olarak her ilçe için seçmen sayısındaki mutlak değişimi de grafiğe ekledik. Özellikle Suriye sınırında görülen sandığa giden seçmen sayısındaki artış ve bu mutlak artışın yoğun olduğu yerlerde AKP’nin oy sayısındaki paralel düşüş dikkat çekici. Suriye sınırı boyunca mutlak oy sayısının arttığı hemen hemen her yerde HDP’nin oyunu benzer biçimde artırması Kürt nüfustan gelen tepki oylarından kaynaklanıyor olabilir. Mutlak oy sayısındaki değişim, yerleşim yerindeki nüfusun yoğunluğu ve partilerin oy sayısındaki artış ve azalışın birbiriyle doğal bir korelasyon içinde olacağı için nüfus yoğunluğunun görece az olduğu güney sınırındaki AKP ve HDP haritalarında görülen koyu renkler bu tezi doğrular nitelikte. Not etmek gerekir ki Manisa’da ilçe sayısı ve sınırları değişkenlik gösterdiği için il düzeyinde kümeleştirildi ve mutlak değer haritasında aykırı bir gözlem olduğu için yorumlamadan hariç tutuldu.

Son harita mutlak oy değişimlerini İstanbul’un ilçeleri dahilinde gösteriyor. HDP İstanbul’da katılımın arttığı ya da azaldığı her ilçede oy sayısını arttırdı. MHP de nisbeten başarılı bir grafik çizerken hem AKP hem de CHP’nin boğaza yakın ilçelerdeki oy kaybı ve bu ilçelerde mutlak oy sayısını anlamlı biçimde artıran tek partinin HDP olması çokça sözü edilen İstanbul eliti ve HDP arasındaki dirsek temasını doğrular nitelikte.

2015 seçimlerinde dikkat çeken sonuçlardan bir diğeri özellikle Doğu illerinde gözlenen artan katılım oranıydı. İlçeler düzeyinde seçime katılım ve partilerin oy oranlarını incelemek için aşağıdaki serpme diyagramını kullanıyoruz. Burada yatay eksen bir ilçede 2011’den 2015’e kullanılan geçerli oy sayısındaki değişimi, düşey ekseni ise her ilçe için sırasıyla AKP ve mecliste temsil edilen diğer üç partinin toplam oylarındaki değişimi temsil ediyor. Bir ilçedeki toplam muhalefet oylarını gösteren noktalar, o ilçede en yüksek oy alan muhalefet partisine göre renklendirilmiş.

scatter

Muhalefet partilerinin toplam oylarının bir ilçedeki geçerli oy sayısı arttıkça arttığını, AKP’nin oylarının ise kayda değer bir değişim göstermediğini gözlüyoruz. Gerek oy kayması gerek bu sonuçlara bakarak, AKP seçmeni arasında 2015 seçimine katılımın az olduğuna dair bir sonuca ulaşamıyoruz.

 

Yöntem

Gruplanmış sonuçlara bakarak bireylerin davranışını tahmin etme işine ekolojik çıkarım denir. Yukarıda tartıştığımız üzere, bazı temel varsayımlar yaparak ve grupların boyutunu olabildiğince küçülterek bireylerin davranışlarını istatistikî olarak kayda değer şekilde ortaya koymak mümkündür.

2001 yılında Rosen ve çalışma arkadaşları bunun nasıl yapılabileceğine dair oldukça kabul görmüş bir yöntem önermişlerdir. Biz de oy kaymaları analizimizde ilçe bazındaki sonuçlar üzerinde bu yöntemi uyguladık. Sonuçların gerçeği büyük oranda yansıttığına inansak da, tekrar hatırlatalım ki ekolojik çıkarım kaçınılmaz olarak varsayımlara dayanır ve kesin yargılara varmaya izin vermez.

Oy kaymalarını incelerken dikkat edilmesi gereken bir husus, hareketin sadece artışta veya azalışta olmak zorunda olmadığıdır. Sayılar bize toplam oyu söyler, oyların nereden geldiğini değil. AKP’nin bu seçimdeki oy oranın bir önceki seçimdeki oranın %85’ine düşmüş olması, önceki seçimdeki seçmeninin %85’ini koruduğunu ispatlamaz. Teoride geçen seçimde AKP’ye oy veren seçmenin bu seçimde başka partilere, geçen seçimde başka partilere oy veren seçmenin de bu seçimde büyük oranda AKP’ye oy vermiş olması mümkündür. Böyle olmadığını elbette biliriz, çünkü seçmenin belli bir tutarlılığı olduğunu varsayarız. Bu makul bir varsayımdır, fakat yine de bir varsayımdır.

Ülke genelindeki oy oranları bize en kaba sayıları verir. AKP’nin oylarının %7 düştüğü bir senaryoda sadece bu veriye bakarak bir tahmin yürütmek zorunda olsaydık AKP’den en az %7 (muhtemelen başka partilerle alışverişten dolayı biraz daha fazla) oyun CHP, MHP ve HDP’ye kazandıkları yeni oy oranında dağıldığını söyleyebilirdik. CHP bir miktar oyu başka partilere kaptırmış olabilir, fakat aynı oranda oyu geri kazanmış olmalı. Bu oyların oranının ne olduğunu söylemek sadece bu sayılara bakarak imkansız. Ayrıca 2015’te ilk kez oy verenleri de unutmamak lazım. Safça yaklaşımımız bu yeni oyların partilere oy oranlarınca dağılmış olduğundan fazlasını söyleyemez.

Ulusal düzeydeki oy değişimleri bize kısıtlı bir bilgi veriyor olsa da bir mahalle ya da ilçe gibi nispeten ufak bir seçim bölgesindeki oy değişimleri bize partiler arası oy kaymaları hakkında daha detaylı bir fikir verir. Farklı farklı mahallelerden/ilçelerden gelen oy değişimlerini bir arada inceleyerek ülke genelindeki oy kaymaları hakkında çıkarımda bulunmak mümkündür. Örneğin AKP’nin oyunun azaldığı ilçelerin bazılarında sadece MHP’nin oylarının arttığını, bazılarında ise sadece HDP’nin oylarının arttığını gözlersek buradan AKP’den kayan oyların ne kadarının HDP’ye ne kadarının MHP’ye kaçtığını tahmin etme imkanımız doğar.

Rosen ve çalışma arkadaşlarının önerdiği yöntem, hiyerarşik katlıterimli Dirichlet modeli (hierarchical multinomial-Dirichlet) kullanarak bu ufak bölgelerdeki değişimleri belli bazı varsayımlar altında en iyi açıklayan ulusal oy kaymaları oranlarını bulur.